İnceleme & Yorum: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr...Alexandre Najjar, çok önemli bir kişiye, Galileo Galileiye romanında yer vermiş. Bu bakımdan beni romana ilk çeken şey bu oldu. İkincisi güzel bir aşk vaadi vardı, evet aşk da vardı kitapta- ancak beni pek tatmin etmedi. Kitapta beni tatmin eden şeyler 17. yüzyıl Floransası, Galilei ve gökbilim idi. Bu üçü birleşince ilgimi cezbetmemesi mümkün değildi. Nitekim, her ne kadar Najla ve Françouisin (Francesco diyorlar İtalyaya gelince) aşklarını fantastik bulsam da gözüme de çok batmadı.Francesco, Galileinin yanına öğrenci olarak alınır, nedeni de denizler hakkındaki bilgisidir.
Galileo bir alet tasarlamıştır, denizde ufku yakınlaştıracak ve kilometrelerce uzağı gösterecek bir allettir bu. Francesco bu aleti denemek için denizlere açılır. Pek tabii ki Najla da o gemidedir!Bu alet birçok kişinin dikkatini çekmektedir: Osmanlılar, İspanyollar, Araplar vb.
Ve bu aleti ele geçirmek isteyenler vardır. Sürpriz bir isimin ihaneti ile bu girişimi gerçekleştirmek kolay hale gelecektir.Konuyu çok anlatıp spoilera boğmak istemiyorum. Özellikle ilk başları ve sonsöz kısmını çok sevdiğimi söyleyebilirim. Galileinin 2. mahkemedeki konuşması ve ardından mektubu ile bitiyor kitap. O meşhur sözünü de söylüyor: Yine de dönüyor!